Suriye’nin güneyinde 13 Temmuz’da başlayan çatışmalar ve ardından gelen İsrail saldırılarının yol açtığı insani felaket, uluslararası arabuluculukla geçici de olsa durduruldu. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye ile İsrail’in bir ateşkes anlaşmasına vardığını açıkladı. Ateşkesin, Türkiye, Ürdün ve diğer komşu ülkelerin desteğiyle şekillendiği vurgulandı.
“Birlikte Yeni Bir Suriye İnşa Edelim”
ABD’li diplomat Tom Barrack, yaptığı resmî açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun karşılıklı olarak ateşkesi kabul ettiğini duyurdu. Barrack, “Dürzîleri, Bedevîleri ve Sünnîleri silahlarını bırakmaya ve birlikte yeni ve birleşik bir Suriye inşa etmeye çağırıyoruz,” ifadelerini kullandı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise tüm Suriyelilere “birbirlerine saygı duyma ve barış içinde yaşama” çağrısında bulundu.
İsrail Saldırıları ve Süveyda Krizi: Yüzlerce Ölü, Derinleşen İnsanî Felaket
Süveyda’da başlayan ve kısa sürede Suriye’nin güneyine yayılan çatışmalar, İsrail’in 16 Temmuz’daki kapsamlı hava saldırılarıyla yeni bir boyut kazandı. Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı hedef alınırken, Dera ve çevresi de ağır bombardımana maruz kaldı. Çatışmalar sırasında yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği, bölgede elektrik, temiz su ve gıda erişiminin kesildiği bildirildi. Yerel kaynaklar, insani yardım kuruluşlarının bölgeye ulaşmakta zorlandığını belirtiyor.
Uzmanlar Uyarıyor: “Ateşkes Kırılgan, Gerilim Tekrar Tırmanabilir”
Her ne kadar yapılan açıklamalar umut verici olsa da, sahadaki koşullar henüz istikrarı destekleyecek düzeyde değil. Güvenlik güçlerinin çekilmesiyle birlikte, bölgede Dürzi ve Bedevi gruplar arasındaki gerilim, tamamen silahlı yerel unsurların kontrolüne bırakılmış durumda. Uzmanlar, ateşkesin kısa vadede çatışmaları durdurabileceğini ancak silahlı gruplar arasındaki hesaplaşmaların yeniden alevlenmesi ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Ne Olmuştu?
Süveyda’daki olaylar 13 Temmuz’da başladı. Bedevi Arap aşiretleri ile bazı Dürzi gruplar arasındaki yerel anlaşmazlık, şiddetli çatışmalara dönüştü. Ardından bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerine yönelik saldırılar sonucu onlarca asker hayatını kaybetti. Kısa süreli bir ateşkes sağlansa da, İsrail’in 16 Temmuz’da başlattığı hava operasyonları bölgedeki dengeleri alt üst etti. 17 Temmuz’da Dürzi grupların bazı Bedevi aileleri zorla göç ettirmeye başlamasıyla şiddet yeniden patlak verdi. Suriye ordusunun bölgeden çekilmesiyle birlikte, çatışmalar tamamen yerel grupların insafına kaldı.
Şimdi gözler, bu kırılgan ateşkesin kalıcı bir çözüme dönüşüp dönüşmeyeceğinde. Uluslararası kamuoyu, sürecin barışçıl ve kapsayıcı bir diyaloğa evrilmesini bekliyor.
News
