16 Temmuz 2025 Çarşamba
Taylan Auban Yazdı... Seraser Fine Dining Restaurant: Zamanın ve Lezzetin Sessiz Ustası
Alevlerin Gölgesinde Kalan Gerçek: Türkiye’nin Görünmeyen Krizi
Gündem Özeti: 16 Temmuz 2025
Yavaşlayan Ekonomi: Büyümemek de Bir Seçim Olabilir mi?
Plastik Poşet Değil, Geleceğimiz Parçalanıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Görüşmesi: Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen görüşmede, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesi ele alındı. Bu gelişme, Orta Doğu’daki jeopolitik dengeleri etkileyebilir.
Borsa İstanbul ve Küresel Piyasalar: 15 Temmuz’un resmi tatil olması nedeniyle piyasalar kapalıydı. Ancak 16 Temmuz’da açılışta, jeopolitik gerilimler ve küresel ekonomik belirsizlikler etkili oldu.
Akaryakıt Fiyatları: Benzin ve motorin fiyatlarında herhangi bir değişiklik olmadığı bildirildi.
Enerji ve Maden Düzenlemeleri: TBMM Genel Kurulu, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifini görüşmeye devam etti. Bu düzenlemeler, sektördeki yatırımlar ve istihdam üzerinde etkili olabilir.
Şam’a Hava Saldırısı: İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı binalarını vurdu. İsrail Başbakanı Netanyahu, “Dürzilere yardım için harekete geçtik” açıklamasında bulundu. Bu gelişme, Orta Doğu’daki güvenlik dinamiklerini etkileyebilir.
Petrol Sahasına İHA Saldırısı: Irak’ın kuzeyindeki IKBY’deki petrol sahalarına insansız hava aracı (İHA) saldırısı düzenlendi. Bu olay, bölgedeki enerji güvenliği ve ekonomik dengeleri etkileyebilir.
16 Temmuz sabahı, İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye’nin başkenti Şam’da kritik hedefleri vurdu. Savunma Bakanlığı binası, Genelkurmay Başkanlığı girişleri ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınları hedef alınırken, en az 3 kişi hayatını kaybetti, 34 kişi ise yaralandı. İsrail, bu saldırıları, Süveydâ ve çevresinde yaşanan “faili meçhul akınları engelleme” amacıyla gerçekleştirdiğini duyurdu.
Suveyda’da Kanlı Çatışmalar: 99 Can Kaybı
Öte yandan, Suveyda bölgesinde Suriye ordusu ile Dürzi milisler arasında şiddetli çatışmalar devam ediyor. Çatışmalarda en az 7 Dürzi milis ve 45 Suriye askeri yaşamını yitirdi. Raporlara göre toplam can kaybı sayısı 99’a ulaştı. Çatışmalar özellikle Suveyda çevresinde yoğunlaşmış durumda.
Siyasi ve Diplomatik Gelişmeler
Suriye Geçiş Hükümeti Başkanı Ahmed al-Sharāā, ordunun sivillere yönelik ihlallerine tepki gösterdi ve sorumluların yargılanacağını açıkladı. Aynı gün, Dürzi dini liderler ile merkezi hükümet arasında barış anlaşması imzalandı. Anlaşmayla genel silahların sınırlandırılması ve yerel güvenliğin güçlendirilmesi kararlaştırıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise bölgedeki gelişmeleri “derin endişe” ile karşıladıklarını belirterek, diplomatik çözüm yolları üzerinde çalışmaların sürdüğünü aktardı.
Bölgesel Gerginlik ve Çıkarlar
İsrail, Suveyda’daki Dürzi milislerin saldırıları sonrası “acı verici darbeler” vurduğunu ifade ederek, bölgedeki askeri faaliyetlerine kararlılıkla devam edeceğini bildirdi. Suriye yönetimi ise Hamas sonrası dönemde hem iç istikrarını koruma hem de dış müdahalelere karşı sert tavrını sürdürme yönünde adımlar atıyor.
Durum | Detaylar |
---|---|
Hava Saldırıları | Şam’daki stratejik hedeflere İsrail hava saldırısı |
Çatışma Bölgesi | Suveyda’da yoğun savaş, sivil ve askeri kayıplar |
Diplomatik Gelişmeler | Barış anlaşmaları ve uluslararası girişimler |
Bölgesel Dinamikler | İsrail’in askeri varlığı sürüyor, Suriye sert tutumda |
Bölgedeki gerginlik sürerken, İsrail’in saldırıları devam ediyor, Suriye’de ise çatışmalar ve diplomatik çabalar karmaşık bir tablo oluşturuyor. Uluslararası aktörlerin sürece müdahalesi ve barış umudu kritik önem taşıyor.
IKBY’ye bağlı Terörle Mücadele Birimi, Zaho ile Duhok vilayetinde yer alan üç farklı petrol sahasının, toplam 4 İHA ile hedef alındığını duyurdu. Açıklamada, saldırıların kim tarafından düzenlendiğine dair kesin bilginin henüz bulunmadığı, ancak bölgede güvenlik alarmının en üst düzeye çıkarıldığı belirtildi.
Bu hafta içinde Erbil, Süleymaniye ve Duhok bölgelerinde farklı petrol sahalarına yönelik çok sayıda İHA saldırısı gerçekleştirildi. Güvenlik uzmanları, saldırıların IKBY ekonomisine doğrudan darbe vurmayı amaçladığını belirtiyor.
Saldırının ardından Badre sahasında çıkan yangının kontrol altına alınıp alınmadığına dair resmi açıklama yapılmazken, hasar tespiti çalışmaları devam ediyor. Bölgedeki üretim faaliyetlerinin geçici olarak durdurulduğu öğrenildi.
IKBY yetkilileri ve Irak merkezi hükümeti, petrol altyapılarına yönelik bu tür saldırıların bölgesel istikrara ciddi tehdit oluşturduğunu ifade etti. Saldırılar, hem enerji güvenliğini hem de ekonomik sürdürülebilirliği tehlikeye atıyor.
Tezkerede İsrail’in, Şam’daki sivil ve askeri hedefleri vurarak bölgesel barışı hedef aldığı vurgulandı. Saldırıların Gazze, Lübnan ve İran’a yönelik önceki operasyonlarla birlikte okunduğunda, İsrail’in sistematik bir çatışma politikası yürüttüğü ifade edildi.
Metinde, “Birleşmiş Milletler Şartı başta olmak üzere uluslararası hukuk ihlal edilmektedir. İsrail, Suriye’nin toprak bütünlüğünü açıkça çiğnemekte; aynı zamanda Filistin’deki soykırımı dünya kamuoyunun gözünden kaçırmak için yeni cepheler açmaktadır” denildi.
Tezkere, uluslararası aktörlerin tepkisizliğinin İsrail’in pervasızlığını artırdığına dikkat çekti:
“Bu saldırılara karşı insanlık olarak güçlü bir duruş sergilenmediği sürece bölgemizde ve dünyada barış ve istikrar daha fazla zarar görecektir.”
TBMM, tezkerenin sonunda Suriye halkıyla dayanışma mesajı verdi:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak; Suriye’nin egemenliğini desteklediğimizi ve dost Suriye halkının huzuruna kasteden tüm eylemlerin karşısında olduğumuzu en güçlü şekilde vurguluyoruz.”
Son olarak Meclis, uluslararası kamuoyunu etkili ve kararlı adımlar atmaya çağırdı:
“Netanyahu hükümetinin saldırgan politikalarına karşı uluslararası toplumu sesini yükseltmeye ve tutarlı önlemler almaya davet ediyoruz.”
Tezkere, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
Antalya Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde gerçekleşen ziyaretin ardından konuşan Mansur Yavaş, “Çözüm süreci adı altında dağdan inenleri affetmeyi konuşurken, sabıkası olmayan belediye başkanlarını tutuklu tutmayı kimseye izah edemezsiniz. Ne ailesine ne de onu seçen halka” ifadelerini kullandı.
Yavaş, belediye başkanlarının 4483 sayılı yasa uyarınca ancak müfettiş soruşturmasıyla ve savcılık izniyle yargılanabileceğini vurgulayarak, “Bir iddia var ama araştırılmadan savcılık devreye giriyor. Bu, hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Masumiyet ilkesi göz ardı ediliyor” dedi.
Yavaş, tutuklamaların siyasi bir operasyon olduğunu savundu: “Muhittin Böcek’e yönelik doğrudan bir suç isnadı yok. Belediye başkanlarımız patır patır tutuklanıyor ama iktidar partili belediyelere aynı yaklaşım sergilenmiyor.”
Yavaş, Böcek’in sağlık durumuna da dikkat çekti. Covid sürecinde uzun süre yoğun bakımda kalan Böcek’in kalp ve şeker hastalıkları bulunduğunu belirten Yavaş, “Muhittin Başkan’ı çok yorgun gördüm. Ev hapsine alınması hem hukuka hem insani değerlere daha uygundur. Aksi halde sorumluluğu kamuoyu ve tarih önünde ağır olur” dedi.
Yavaş, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı hukuksuzluklara da atıfta bulundu: “Ergenekon ve Balyoz davalarında yaşanan mağduriyetleri unutmadık. İnsanlar içeride hayatlarını kaybetti. Sonra beraat ettiler. Aynı yanlışları tekrar etmeyelim. Tutuksuz yargılama esas olmalıdır. Şeffaflık ve kamuoyu denetimi sağlanmalı.”
Ziyaret sonrası Böcek’in ailesiyle bir araya gelen Mansur Yavaş, ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek Başkan Vekili Büşra Özdemir ile görüştü. Cezaevi ziyaretinin sadece Muhittin Böcek’e yönelik olduğunu söyleyen Yavaş, “Belediye başkanlarımızın suçsuzluğuna inanıyorum. Bu kararların yeniden değerlendirilmesini diliyorum” dedi.