Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’nın deprem riskine dikkat çekti. Karancı, “Antalya’nın üç tarafı aktif faylarla çevrili. Fethiye-Burdur fay zonu kırılma dönemine yaklaşmış durumda” dedi.
Karancı, Türkiye’nin aktif tektonik levhalar üzerinde yer aldığını vurgulayarak, hiçbir il veya ilçenin depremden muaf olmadığını söyledi:
“Maraş’ta, Van’da, İzmir’de, Balıkesir’de yaşandı; geçmişte Antalya’da da yaşandı, yine yaşanabilir.”
JMO Antalya Şube Başkanı, kentin deprem açısından çevresindeki kritik faylara dikkat çekti:
Batı: 300 kilometre uzunluğundaki Fethiye-Burdur fay zonu, geçmişte 7’nin üzerinde depremler üretti. Antalya merkeze 100 kilometreden yakın.
Güney: Kıbrıs-Helen yayı dalma-batma zonu, Afrika Levhası’nın Anadolu Levhası’nın altına daldığı bölgede yer alıyor ve büyük deprem potansiyeline sahip.
Doğu: Aksu Fayı, bölgedeki diğer önemli risk unsurlarından biri.
Karancı, Fethiye-Burdur fay zonunun 50 yılda bir kırıldığını ve bu periyodun dolduğunu belirtti:
“Kırılma dönemine yaklaşmış durumdayız, hatta geçmiş olabiliriz. Bu fayda meydana gelebilecek deprem Antalya’da kalıcı hasarlar bırakabilir.”
Antalya’da zemin etütlerinin eksikliğine dikkat çeken Karancı, yalnızca 8 ilçede jeoloji mühendislerinin görev yaptığını söyledi.
“Zemin parametreleri bilinmeden binaların güvende olduğunu söyleyemeyiz. Tarımsal alanlar ve taşıma gücü düşük bölgeler imara açılmamalı.”
Geçmişte Antalya’nın tsunamiden etkilendiğini hatırlatan Karancı, AFAD’ın tsunami erken uyarı sisteminin devrede olduğunu belirtti. Ancak Türkiye’nin depreme hazır olmadığını vurguladı:
“Halkımız korkuyor çünkü hazır değiliz. Yapılarımız, kurumlarımız hazır değil. Kentsel dönüşüm hızlanmalı, güvenli binalar yapılmalı.”