Antalya’nın Manavgat ilçesinde 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Nazife Ateş’in, ağabeyi tarafından 14 bıçak darbesiyle öldürülmesi, Türkiye’deki kadın cinayetlerinin geldiği korkunç noktayı bir kez daha gözler önüne serdi. Aile içi şiddetin ve koruma sistemlerinin yetersizliğinin tartışıldığı olay, yargı mekanizmalarının uygulamadaki eksikliklerini de gündeme taşıdı.
Manavgat’ın Şelale Mahallesi’nde yaşanan olayda, yaz tatili için ailesinin yanına gelen genç kadın, gece saatlerinde yaşanan tartışma sonrası ağabeyi Mehmet Ateş tarafından öldürüldü. Gözaltına alınan Mehmet Ateş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Manavgat Ilıca S Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Nazife Ateş’in cenazesi, işlemlerin ardından toprağa verildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 2025 yılının ilk altı ayında en az 225 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Şüpheli ölümlerle birlikte toplam sayı 481’e ulaştı. Kadınların büyük çoğunluğu kendi evlerinde, çoğu da aile üyeleri tarafından katledildi.
Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Kolaylaştırıcısı Avukat Gamze Eroğlu, cinayet sonrası yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadelede yasaların kâğıt üzerinde kaldığını söyledi.
“6284 sayılı Kanun önemli bir araç. Ancak ne yazık ki sahada gerektiği gibi uygulanmıyor. Elektronik kelepçe gibi koruyucu önlemler zamanında devreye alınmıyor. Tedbir kararları ya yetersiz ya da geç uygulanıyor. Bu eksiklikler, kadınların yaşam hakkını doğrudan tehdit ediyor.”
Eroğlu, sadece failin cezalandırılması değil, şiddetin önlenmesi, faillerin denetlenmesi ve mağdurların etkin şekilde korunmasının da yargının sorumluluğunda olduğunu vurguladı:
“Bu sorumluluğu bugün çoğunlukla avukatlar ve sivil toplum üstlenmiş durumda. Ancak devletin yargı organları, kolluk kuvvetleri ve sosyal destek sistemleri bu mücadelede etkin olmalı. Aksi halde benzer trajediler yaşanmaya devam edecek.”