“Seçimden önce işe alındık, şimdi kapı önüne konulduk” diyen işçiler, yaşananların sadece bir istihdam değil, aynı zamanda adalet ve siyasi hesaplaşma meselesi olduğunu dile getirdi. Gelişmeler, Konyaaltı Belediyesi’nde ciddi bir krizin fitilini ateşledi.
İşçilere destek için direniş alanına gelen eski Belediye Başkanı Semih Esen, kendi dönemindeki işe alımların yasal olduğunu vurguladı. “Ne sizin ne de benim yasaya ya da ahlaka aykırı bir adımımız olmadı. Bu işe alımlar hukuka uygundu, belediyeye ek yük getirmedi” dedi. Esen, partisini kamuoyu önünde tartışmaya açmamak için sustuğunu belirterek, “Yalan dört nala gider ama hakikat yürür, sonunda yine yetişir” sözleriyle Başkan Kotan’a üstü kapalı yanıt verdi.
İşçiler, yeni Başkan Cem Kotan’ın seçim öncesi “Kadrolu işçileri çıkaracağım” dediğini öne sürerek, toplu işten çıkarmaların planlı ve siyasi bir karar olduğunu savundu. “Bu hamle ikinci yılın başında geldi. Belediye içindeki huzursuzluk uzun süredir devam ediyor” dediler.
Direnişe yerel halk ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da destek veriyor. Direniş çadırında düzenlenen etkinliklerde dayanışma çağrıları yapılırken, işçilerin hukuki süreci için gönüllü avukatlardan destek sağlandığı bildirildi.
Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan ise yaptığı açıklamada, işten çıkarmaların Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı denetimleri doğrultusunda zorunlu hale geldiğini savundu. Ayrıca, eski Başkan Esen ve üç belediye personeli hakkında hukuki sürecin başlatıldığını açıkladı.
Başkanlık döneminde borç iddialarıyla hedef alınan Semih Esen, 2022 yılı itibarıyla belediyenin 71 milyon TL borcuna karşılık 45 milyon TL alacağı bulunduğunu belirtti. “Kamulaştırmasız el atma davaları nedeniyle tüm belediyeler sıkıntıda. Biz sistemi devraldık ve yönettik” diyerek kendisini savundu.
Konyaaltı Belediyesi’nde yaşanan bu kriz, CHP içinde de tansiyonu yükseltti. Eski ve yeni başkanlar arasında yaşanan restleşme, partinin yerel yönetim politikaları üzerindeki etkilerini ilerleyen günlerde daha da derinleştirebilir.